/> href=

28 Ocak 2010 Perşembe

Keşke burada olsan

İlk pasaportum


Hemde kırmızı

Avatar'ın milyon dolarlık senaryosu




Filme giden bilir.Avatar'a birden fazla defa da gitmek isteyeceksiniz.Size verilen görsel zevk inanılmaz.Filmi yaşıyor gibi oluyorsunuz.Kendinizi bir Na'vi olarak görüyorsunuz ve onların dünyası Pandora'ya aşık oluyorsunuz.
Film gerçekten inanılmaz ama senaryosu...
Senaryosu çok kitap okuyanlara tanıdık gelebilir.
Yada eskiden çizgifilm izlemiş olan birisine...
Avatarın senaryosu tıpa tıp 'Pocahantas'
Bunlar mavi
Onlar kızılderili
Aşk da var?
Avatar'ı izlemek için gidin.

Sex,drugs and Rock&Roll



Çok yalnış.
Kullanmayın tabiğ.
Aslında pudra şekeri o

Classic Rock

Hakem pozisyona yakın

Hemde çok yakın


Hakemlere küfür etmeyelim arkadaşlar...
Canla başla çalışıyor adamlar.

4 Ocak 2010 Pazartesi

Bu Böyle Devam Etmez...[6]

Küçüklük sohbetlerini özler oldum ben ama pekte saçmaydı.
Mesela neler vardı;
Biz o lafları atlattık tombul *** *** patlattık
O laflar bayır aşağı ***.
'-Adındır'
Çok güzel kız ama Merti öpmüş ya o !
Bu söz beni hep yaralamıştır.O kendine acı vermesi onu başkaları götürmüş lan gibi.
Sana üzülüyorum içimde ki çocuk.
-Aptaaal
-Sana benzer.
-Kötü söz sahibinindir.

Uyandıktan sonra güzel rüya görmüş olduğunu fark etmek.Ve gözlerini kapatıp görmüş olduğun rüyayı tekrar düşünmek hatta birazda süslemek.Delilik.


Diş macunu reklamlarında neden hep,Anne 'Babana görünme zamanı'deyip basasının kliniğine götürür.Ve olaya bakın her dişi çürüyen çocuğun babası Diş doktoru oluyor.Bu seneryolar eskidi ya.Tamam onu bunu bırak babası çocuğun dişlerine evde bakamıyacak mı?

Futbolcu olma hayalini bir kenara bırak.Gol atma sevinci fantezisinin hayalini kuran bir insanım.Acaba nasıl bir sevinç bulsam?
Mesela gol attıktan sonra takla atıp ölü numarası yapardım.

Televizyon izlerken ekran kararır.
Kalın bir ses,kayan yazıları okumaktadır.
Abi gerilime ne gerek var ekranı pembe yap sesi incelt.Sana sesleniyorum RTUK neden insanları korkutuyorsun.Geçen yüreğime inecekti.Bide salak gibi sonuna kadar hipnotize olmuş gibi izledim.Galiba psikoloğa gitmem lazım.

Mikrofonda konusurken sesim incecik geliyor.Hatta konuştuğumu unutuyorum.Neden sesim garip geliyor.O ince o garip o titrek ses sana sesleniyorum.Kendime gülmeme neden oluyorsun.Harbiden gariptir mikrofondan gelen sesiniZ.Çocuklaştırıyor sizi.



Okul çıkışı taksiye bindim.Aslında taksiye binen bir insan değilim.Özel halk otobüsü şöförüm ve muavinim vardır.Ama nedense o gün esti kafamıza...
Taksiye bindik.Taksiciye 'Selamünaleyküm' dedik
Kaşları kalın,sert mizaçlı,uzun burunlu,kalın sesli mübarek bir insandı taksi söförümüz.
Yola koyulduk,bir süre geçti öndeki dolmuş aniden durdu.
Taksici:
-O...Cocuğu , ******,*****,****
Hepimiz şok içerisinde havada dolaşan küfürleri dinliyorduk.
Önde oturan sevgili arkadaşım Fahrettin:
-Abi bunların hepsi böyle o....cocuuğuu.
Gülmekten gözlerimiz yaşarıyordu.
Taksici:
-Çekinme yeğenim sende kay rahatlarsın.
O sırada yoldan geçen adama karşı,sevgili taksici:
-Ba ba ba.Kuş mu var havada.Havaya bakarak geçme karşıyı orzzzzz*****.

Telefonun kaybolduğunda kendini aramak garip dimi? Kendini arıyon lan.


Aldığın bilete amorti çıkınca,o amortiyle başka bir bilet alırsın.Ya ona da amorti çıkarsa üzücü,acıklı,hüzünlü.Şimdi bir bilet daha alcam.

Şizofren olduğumdan korkuyorum.Ya en iyi arkadaşlarım aslında hayalse.Ya dolmuşcu gerçek değilse.Ya her zaman kendi kendime konusuyorsam.Şizofrenim ben

Herze-gü

26 Aralık 2009 Cumartesi

Hotel California

Muhteşem bir trumpet solo
Muhteşem bir şarkı
Muhteşem bir klasik
Such a amazing song

Hotel California from John on Vimeo.

23 Aralık 2009 Çarşamba

Sarhoşdur aşık...

Sarhoş bir acıdır aşk
Nereye gideceği belli olmaz
Nerden geldiği de...
Anlamı olmaz
Mantığı olmaz
Yalpalar sokaklarda köpek gibi
Yinede bulamaz yemeğini

Bulanık görür gözleri
Anlamsızdır sözleri
Konuşamaz
Susamaz
Ayılamaz sevdasından
Yüzüne sular çarpsanda
Uyanamaz...

İçer aşkı unutmak için
Cahildir ama...
Bilemez içtiği aşk nerededir?
Damarları dolaşıp,kalbindedir.
Dedim ya cahildir
Unuttum diye atmıştır yine kalbine
Benliğine

Artık heryerdedir aşk
Gözlerinde
Bileklerinde
Dudaklarında
Kıramazdı en serti alkolün
Bu dermansız mikrobu

12 Aralık 2009 Cumartesi

Bu Böyle Devam Etmez...[5]

Bilgisayar başındasın.Sevdiğin kız da internette ama sana yazmıyor.Sende gurur yapıyorsun.'İlk o yazacak'diye.
Kişisel iletin durmadan değişiyor.Amaç biraz da olsa dikkatini çekmek.
Birden o kızın yazdığını görüyorsun.
Ekranda 'Selam' yazmakta.
Sen güya çok gururlusun ya,2 dakika geç yazıyorsun.
'Selam'...
Kız;
'Naber ya Nasıl gidiyor?'
Sen 2 dakika daha boş gözlerle ekrana bakıp yazıyorsun...
'İyi gibi ya.Hadi iyi diyelim iyi olsun...Sen nasılsın?'
Kız;
'Bende iyiyim ya.'
Çok mutlusun kız sana yazıyor.Sen ona.Her an aranızda birşey olabilir.
Kız;
'Canım bişey sorcam sana...'
Sana 'Canımmmmm' dedi.Kalbin deli gibi atıyor ama heyecanını belli etmeden yazıyorsun.
'Tamam söyleyebilirsin :)'
Kız;
'Kontör atabilirmisin ya?'
İşte mutluluk,heyecan,mutsuzluk,sinir,kin ve acı duygularının birbirine girdiği an budur.
Bu durumda içinden camdan atlamak gelebilir atlayabilirsin.
Ben atlayamıyorum zemin katta oturuyoruz çünkü.



En sevmediğim yerler asansörlerdir.
Yabancılar küçücük kutu gibi bir yerde yalnız inip çıkarlar.Karşındakini tanımıyorsun.Gözlerini bakmamak için hep yukarı bakıyorsun.Bide asansörden indiğinde 'İyi günler','iyi akşamlar'demen gerek(nezaketen).Hadi tam diceksin,ya adam seni takmazsa.O utançla yaşıyabilicekmisin?
Asansör fantezisine de karşıyım abicim.



Yıllardır süre gelen en büyük savaş;
National Geographic vs. Discovery Channel
Related Posts with Thumbnails